Yavuzaslan1960

HTMLKalibi

HTML KALIBI

 

HTML KALIBI

Yazan : Fatih Lütfü Aydın 20.03.2024

www.fatihltfaydin.tr.gg

Dosya Paylaşımım.

Paylaşılanlar 1

Paylaşılanlar 2


ÖNSÖZ



Din Hizmeti Parayla Verilmez Ama


Din hizmeti parayla,
Verilmez ama
Matbaacı kazanmasın mı?

Parası çok olana,
Kuşe kâğıda,
Az olana da,
3. hamura,
Kitap basılamaz mı?

Parası çok az olana da,
PDF ya da HTML formatında,
Kitap çıkartılabilir ama.
Parası çok az olan kitap okumasın mı?

FLA

 

 

Şiir, Dizge, Düzyazı ve Kitap Üstüne

Her uyaklı dizge,
Benzese de şiire,
Şiir değildir.
Dizge duygu içermelidir.

İşte bir örnek.
Olanaklı değil ona şiir demek.

O kap delik.
Paslı üstelik.
Şuradaki bardak,
İşini görür, ancak.

FLA
Yazı Türleri
1. Manzume yani dizge.
2. Nesir yani düz yazı.

1. Dizge: Dize ya da mısra denen ve belli bir ölçüye göre yazılmış satırlardan oluşan yazı türüne denir. 2 dizeye beyit, 4 dizeye ise kıta denir.
Genelde dizelerin sonu ka:fiyeli yani uyaklı olur. Uyak dize sonlarındaki ses benzerliklerine denir. Dize sonlarının uyaklı ya da redif yani yedek uyaklı olması dizgeyi şiir yapmaz.

Örnek.
O kap delik.
Paslı üstelik.
Şuradaki bardak,
İşini görür, ancak.
FLA

Bir dizgenin şiir olabilmesi için bir temasının yani bir duygunun işlendiği ana fikrinin olması gerekir. Bu yüzden şiir bir duygu işidir. Duygu yoğunluğuyla ancak, şiir dizeleri
dizilebilir. İlham yani içe doğuş duygu yoğunluğunda oluşan bir olaydır. Şiir bir iletişim aracıdır. Canlılar arasındaki; bilgi, duygu ve düşünce alışverişi demek olan iletişimin
sağlıklı gerçekleştirilmesi için gerekirse uyaklar feda edilmelidir. Yani illa:ki uyaklı yazacağım derken şiirde verilmek istenen iletinin iletilememesine yol açılmamalıdır.
Önemli olan yemeğin sosu, süsü değil kendisidir. Gıda sosda değil yemektedir.Birinden vazgeçmek zorundaysak bu sos olmalıdır. Şiirin akılda kalıcılığını sağlayan uyak da
yemeğin sosu gibi şiirin sosudur, süsüdür ama verilmek isteneni verebilmek için gerekirse uyaktan vazgeçilmelidir. Çağrışım yoluyla uyak elde edilemediğinde devrik cümle ve
redif yani yedek uyak şairlerin kurtarıcısıdır.

2. Düz Yazı: Kompozisyon kurallarına yani yazı derleme kurallarına göre yazılarak oluşturulan yazı türüne denir.
Kompozisyon.
1. BAŞLIK : Konunun ana fikrini [ verilmek istenen iletiyi (mesajı) ] sezmeye elverişli bir başlık yazılmalı.
2. GİRİŞ : Gelişme bölümünde anlatılacak konunun tanımının yapılıp, tarihçesinden bahsedilmesinden sonra, gelişme bölümünde anlatılacaklar başlıklar halinde yazılmalı.
3. GELİŞME : a) Üstünlükler yani avantajlar, bir başka deyişle konunun üstün, iyi, olumlu yanları yazılmalı.
b) Eksiklikler yani dezavantajlar, handikaplar bir başka deyişle konunun eksik, olumsuz yanları yazılmalı.
c) Eksikleri, olumsuzlukları gidermek için alınması gereken önlemler sıralanmalı ve doyurucu örneklerle konuya açıklık getirilmeli.
4. SONUÇ : Alınması gereken ders, yani verilmek istenen ileti ( mesaj) özet olarak yazılmalı.

Düz yazı ile ilgili önemli bir konu da rapor ve plan hazırlamadır. 5 N 1 K formülüyle yazılan kompozisyonda yani derlemede geçmiş zaman kullanılırsa rapor gelecek zaman
kullanılırsa plan hazırlanmış olur. Neyin, neden, ne zaman, nerede, nasıl ve kimler arasında yapıldığının kâğıt üzerinde derleme kurallarına uygun bir şekilde yazılmasına
RAPOR denir.
Neyin, neden, ne zaman, nerede, nasıl ve kimler arasında yapılacağının kâğıt üzerinde derleme kurallarına uygun bir şekilde yazılmasına PLAN denir.

İyi bir araştırmacının, rapor hazırlarken İbn-i Haldun’un* tarih kitabı yazacaklara verdiği önerilere kulak vermesi yararına olur. Tarih yazmak da sonuç da rapor hazırlamak
olduğundan iyi bir rapor için İbn-i Haldun’a kulak vermeli.

Bu durumda 5 N 1 K formülüne 1 N daha eklenmeli bence.
Neyin, neden, ne zaman, nerede ve nasıl olup, ne gibi sonuçlar doğurduğunun ve kimler arasında yapıldığının kâğıt üzerinde derleme kurallarına uygun bir şekilde yazılmasına
RAPOR denir.
Neyin, neden, ne zaman, nerede ve nasıl olacağının ve ne gibi sonuçlar doğuracağının ve kimler arasında yapılacağının kâğıt üzerinde derleme kurallarına uygun bir şekilde
yazılmasına PLAN denir.

*1336-1406 yılları arasında yaşamış olan İbn-i Haldun, Kitab-ul İber ( İbretler Tarihi ) adlı eserinin 1. Cildi olan Mukaddime ( Giriş, Önsöz ) ile ünlü olmuştur.
Ona göre bir tarih kitabı; neyin, nerede, ne zaman, nasıl ve kimler arasında olduğundan çok, bir olayın neden olduğu ve ne gibi sonuçlar doğurduğu üzerinde durmalıdır.
Yani illiyet bağına ( neden sonuç ilişkisine ) ağırlık vermelidir.

Ne gibi sonuçlar doğurduğu kısmını biraz açmakta yarar var. Rapor hazırlayan kişi yargılarını* işin içine katmamalı yani subjektif ( öznel ) değil objektif ( nesnel ) olarak rapor
hazırlamalıdır. Gazetecilikte bu durumu açıklamak için şu hikâye örnek verilir. Acemi bir gazeteci haberinde, “Evi yanan adam çok üzgündü.” şeklinde bir yargıda bulunur yani
yorum yapar. Doğrusu yorumsuz olarak doğrudan nesne ( burada yanan ev ) ile ilgili bilgileri, kendi yargılarını işin içine katmadan vermelidir. Daha sonra, bence, sanırım gibi
ifadelerle yorumunu yapabilir.
Müdürü acemi gazeteciye, “Üzgün olduğunu ne biliyorsun. Belki de sigortadan yüklü bir para alacak.” diyerek öznel olmayacak şekilde yani kendi yargılarını işin içine katmadan
haber ( rapor ) hazırlaması gerektiğini söyler.

*Yargı: kişinin, bir konu, kurum ya da kişi ile ilgili olarak bir düşünceye sahip olmasıdır.
Bu yüzden hâkime yargı aracı anlamında yargıç denir. Oğlunu yargılayan bir yargıç öznel olmamalıdır. Yani duygularını ve düşüncelerini işin içine katmamalıdır. Nesnel olmalı
yani nesne ( yargı eylemi üzerinde gerçekleşecek varlık, bu örnekte oğlu ) ile ilgili bilgilere ve delillere göre yargıda bulunmalıdır. Ayrıca hüküm veren yani yargıda bulunan
anlamında yargıca ha:kim denmiş olabilir.

 

3. Kitap Üstüne


Sağlık bir hazine,
Yitiren kapılır, hüzüne.
Akıl, ruh ve beden sağlığına sahip olmak için hem gerçek anlamıyla hem de yan anlamıyla abur cubur dan uzak durmalı. Bilindiği üzere abur cubur vücuda pek fazla yararı
olmayan gıda demek. Bu nedenle ruhumuzu ve beynimizi besleyip, geliştirecek kitaplar okumalıyız.


Abur Cubur

Yine bilindiği üzere gerçek anlam, duyulduğunda ilk akla gelen anlam. Abur cuburu duyduğumuzda aklımıza ilk olarak vücudumuza pek yararı olmayan yiyecekler ve içecekler
gelir. Yan anlam ise gerçek anlamla aynı görevi gören fiziki varlıkların dilimize kattığı anlamlardır.

Örneğin ayak gerçek anlamıyla insan ve hayvan bedenlerini ayakta tutan organdır. Köprü ayağı ise ayağın yan anlamıdır çünkü o da ayakta tutma görevini görür ve somut yani
5 duyu organımızla varlığı algılanabilir.

Mecazi yani değişmeceli anlam ile yan anlamı ayırd etmeye yarayan ölçüt yan anlamın somut, değişmeceli anlamın ise soyut olması yani 5 duyu organımızla varlığının
algılanamamasıdır.
Örneğin kurnaz kişiye, "Seni tilki seni." dediğimizde, kurnazlığını kastederiz ve kurnazlık soyut bir şeydir.

Akıl ve ruh sağlığımızın gelişimi için abur cubur olmayan kitaplar okumalıyız. Burada abur cubur kitaplar yan anlamda çünkü hem duyduğumuzda ilk akla gelen anlamda değil
hem de somut.

Abur cubur olmayan kitaplar; bilim, sanat, tarih ve edebiyat dallarına ait kitaplardır, bence. Abur cubur olmayan kitaplar şöyle de belirlenebilir. Bilindiği üzere terim; bilim,
sanat, spor ve meslek dallarına ait özel sözcüklerdir. TEBESSÜM sözcüğü; terim, bilim, sanat, spor ve meslek sözcüklerinin baş harflerini barındırır.
O zaman TEBESSÜM edebilmek için; bilim,sanat, spor ve meslek dallarına ait kitaplar okumalıyız.

Ek bilgi olarak kavram, terimlerin zihnimizde oluşturduğu resimlerdir. Bu yüzden aile mefhumu ( kavramı ) denir. Aile denince sosyoloji yani toplum bilimine ait özel sözcükler
olan; anne, baba, çocuklar ve yuva sözcükleri, zihnimizde belli resimlerin oluşmasını sağlar.

Tebessüm anımsatıcısı işimizi kolaylaştırabilir.Tebessümün te si, bilim, sanat, spor ve meslek dallarına ait özel sözcükler demek olan terimi çağrıştırır ve b, s, s ve m harfleri de
bilim, sanat, spor ve meslek sözcüklerini çağrıştırır.

Bunlara bir de diğer dördü gibi hayatı, anlatan, öğreten öykü kitaplarını da eklemeli. Bilindiği üzere romanlar yaşanmış olayların yanında hayal dünyasına ait kurgular içerir.
İnsanın elbette hayalleri olmalı ama bu hayaller ulaşılamayacak kadar çok yüksekte ise kişi eskilerin deyimiyle sükut-u hayale yani hayal kırıklığına uğrayabilir. Bu da
depresyona yani ruhsal çöküntüye neden olabilir.

Sonuç olarak, hayatı yansıtan bilim, sanat*1, spor, meslek dallarında ait kitaplarla ve öykü kitaplarıyla ruhumuzu ve beynimizi geliştirirsek, bizi kolay kolay alt edemezler.
*Kavram terim anlamında kullanılsa da terimden biraz farklıdır. Kavram kavrayıştan gelmekle birlikte terimlerin zihnimizde oluşturduğu resimlerdir.
Örneğin, Zooloji ( Hayvan Bilimi ) özel sözcüğü olan hayvan bir terim iken zihnimizde oluşan hayvan resimleri ise kavramdır.

*1 Sanat: İnsan ruhunu geliştiren, güzelleştiren ve toplumun sorunlarına çözüm getiren eserler üretme etkinliğidir.


Ek bilgi olarak tanımdan yola çıkarak, “Sanat, sanat için mi yoksa halk için mi yapılmalı?“ sorusuna yanıt bulunabilir, bence. Sanat, insanı geliştiren, güzelleştiren, toplumun
sorunlarına çözüm üretip, hayatı anlatan eserler ürettiğinden zaten halk için yapılır. Sorunların gündeme getirilmesi, yönetimlerin ve sorunların baştakilere olduğu gibi
aktarılmasına engel olan bürokratların hoşuna gitmediğinden, sanatçı baskı görür. Sanat tanımına uygun yapıldığında zaten halk için yapılır ama olanakları kısıtlanan sanatçı
nasıl sanat yapabilir? Sonuç olarak sanatçı acı da olsa gerçekleri yansıtan bir ayna görevi görür. Bir yönetici, sanatçıların özgürce çalışmasını sağlarsa, aynanın önünü kapayan
bürokratların kendini yanıltmasının önüne geçebilir.


Saygılar ve sevgiler.
24.08.2020

FLA


Not: Paylaştığım kitaplara bu bağlantıdan
 
ulaşılabilir. 
Sınava gireceklere yardımcı olması dileğiyle.
 





  

 

A

 

Başlık

  

 

B

 

Başlık


  

 

C-Ç

 

Başlık

  

 

D

 

Başlık


  

 

E

 

Başlık

  

 

F

 

Başlık


  

 

G

 

Başlık

  

 

H

 

Başlık


  

 

I-İ

 

Başlık

  

 

J

 

Başlık


  

 

K

 

Başlık

  

 

L

 

Başlık


  

 

M

 

Başlık

  

 

N

 

Başlık


  

 

O-Ö

 

Başlık

  

 

P

 

Başlık


  

 

R

 

Başlık

  

 

S-Ş

 

Başlık


  

 

T

 

Başlık

  

 

U-Ü

 

Başlık


  

 

V

 

Başlık

  

 

Y

 

Başlık


  

 

Z

 

Başlık

  

 

 


  

 

 

 

 


 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol